Özgür Bey, başkanlığa seçilmeniz nedeniyle13 Kasım 2023 tarihinde size yazdığım açık mektupta:
”Siz kısa hayatınızda büyük başarılara erişmiş bir gençsiniz. Çok zor bir zamanda, kimliğini ve temelinin güvenini tamamen kaybetmiş bir ana partinin başına geldiniz. Önünüzdeki görev sadece bir partiyi yenilemek değil, bir ülkeyi kurtarma görevidir.
Bu toplum sizden Atatürk’ün yolunda olduğunuza tabanınızı inandırmanızı ve başarılı olmanızı bekliyor. Eleştiri ve öğüte kucak açacağınızı umuyorum. Vakit çok dar ve yapılması gerekenler tamamen size bağlı.
Başarılı olmanızı canı gönülden diliyorum” demiş, istek, öneri ve uyarılarda bulunmuştum. Ne mutlu ki siz beklentimin üzerinde gösterdiğiniz gayretle, mevkiinizi hak ettiğinizi kanıtlayarak, rüştünüzü olgunlukla ispat ettiniz.
Sizi candan kutluyor, daha büyük başarılara erişmenizi, Alt-oku uygulayarak ülkeyi de tekrar Atatürk’ün yoluna sokmanızı diliyorum.
Şimdi yapılması gereken vakit kaybetmeden bu mutlu değişimi doğru değerlendirmektir. 2019 da yapılan hatayı tekrarlamamaktır. Anlatayım:
2019’da yüklü bir çoğunlukla kazanılan İstanbul Belediye seçimi halkın kendiliğinden yaptığı birleşik bir hareket idi. Fakat doğru değerlendirilmedi ve bütün kredi İmamoğlu’na verildi. İmamoğlu tabii ki başarılı idi ve takdir edilmeliydi. Ama gerçek başarı ülkede belirli bir hayâti durum olmadan halkın birlikte hareket etmesi idi. Bu olağanüstü olay maalesef tanınarak ve tanıtılarak devam ettirilip milli bir güç boyutuna ulaştırılmadan söndü gitti. Çok büyük bir kayıptı.
Çünkü devrimler tek kişi tarafından yapıldığında kalıcı olmazlar ve kişinin varlığını bağlı kalırlar. Halk tarafından yapılan devrimler ise kalıcı olurlar. Atatürk’ün vefatından bir kaç yıl sonra başlayan ve bizi bu günlerin aciz durumuna kadar sürükleyen olaylar ve yozlaşma, bunun çok vahim bir örneğidir.
Bu ülke bir Cumhuriyettir ve seçimlerin zâten yasalar çerçevesinde şaibesiz yapılması beklenir ve olması doğaldır. Olan değişimin “Demokrasinin zaferi” olarak adlandırılması ne kadar yanlış ise, CHP’nin zaferi olarak görülmesi de o kadar gerçekten uzaktır.
Mansur ve Ekrem beylerin başta olmak üzere son beş yılda örnek yönetim sergileyen belediye başkanlarımızın etkisi büyüktür, küçümsenemez. Ama bu seçim öncelikle, yoklukla, fakirlikle, ihtiyaçlar içinde kıvranan 16 milyon emeklinin memleketin gittiği yönü anlamış olduklarından değil, bir ideoloji için de değil, sıkıntıda olduklarından, kişisel olmakla beraber, bir gruba atfedilmiş tepkidir, kırmızı kart gösterisidir.
İktidar tarafından milyarlar gereksiz yerlere harcanırken bu hassas durumda neden emeklilerin maaşlarına zam yapılmadığı sorgulanması gerekenbir konudur. Ama iktidarın yaptığı bu vahim yanlış, bu ülkenin geleceğini kurtaracak bir kapının aralanmasına neden olması mutlu ve gökten inme bir nimettir.
Olayın acı tarafı bu hareketin bilinçli olarak AKP’nin demokrasi ve anayasa dışı hareketlerine karşı değil, bir grubun fazla ezilmesinden doğan içgüdü ile olagelmesidir. Yâni ileride bel bağlanacak, daha parlak gelecekler vaat eden, milli bir başkaldırı değildir. Konu partiniz tarafından doğru kullanılmış ve ne mutlu ki beklenenden fazla değişim sağlamıştır.
Olayın üzerinde durulmalı ve halka örnek olarak gösterilerek ileride faydalı olmasını sağlaması bakımından, ülke içinde birleşik hareketin anlamının ve önünde durulmayacak güce erişmesinin önemi halka öğretilmelidir. Birleşim muhakkak devam etmelidir.
Ülkemiz Atatürk’ün vefatından beri geriye gitti. Çünkü halkın hiçbir birleşik gücü yoktu. O güç, aranmadı, istenmedi, yapılmadı. Yönetimin, dış etkenlere boyun eğen ya da kişisel çıkarlar için başata olanlar nedeniyle ülkemiz yok olma durumuna geldi.
Özgür Bey, önünüzde çok olumlu bir fırsat var. Bozdukları ekonominin bütün sorumluluğunu üstelenmekten kaçamayacak olan iktidârın varlığında, sizler edindiğiniz üstünlük ile temelden kalkınmayı başaracak, halkı inandıracak ve gelecek seçimde halkın seçeneği olabilecek durumdasınız.
Bizim gibi bir cumhuriyet olan ABD’nin başarılı, olması, yönetim sisteminin aşağıdan yukarıya
olmasıdır, Şimdi siz de elinizdeki belediyelerle aşağıdan yukarıya kalkınma yapmak olanağına sahipsiniz. Bu fırsatı kaçırmamalı ve AKP kendi yarattığı zorluklarla uğraşırken siz halka halkçı bir yönetim örneği vererek, değişimin yapılabileceğini gösterip, genel seçimlerde halkın desteğini garantilemeye çalışmalısınız.
Halk kendi gücünü öğrenmeli, siz de halka dayanarak hareket etmeyi uygulamalısınız.
Gerçek şu ki şâyet maaşlar arttırılmış olsaydı emeklilerin birçoğu şu veya bu nedenle diğer partilere oy vereceklerdi. Arttırılmadığı için 16 milyon birleşik düşünmeyerek içgüdü ile birleşik hareket ettiler ve büyük bir devrime dolayısıyla neden oldular.
Bu ülkenin halkının birleşik noktası sefalet değil, Atatürk olmalıdır. Bunun için de öncelikle bilmeyenlere Atatürk’ün din karşıtı olmadığının anlatılmalı ve bu yalanın halkı kandırmak için kullanılmasını durdurulmak için planlı bir çalışma yapılmalıdır.
https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/halkin-bolunmesi-yapaydir-1127-kose-yazisi
İlk hedefiniz, seçim kampanyasında çok defa dile getirildiği gibi, halkı birleştirici hareket etmek olmalıdır.
Halkı başarılı yaparak başarılı olmanızı diliyorum, ülkenin en az yarısı başarılı olmanızı diliyor. Yolunuz Atatürk’ün yolu, onun kadar solcu ve halkçı olsun, insancıl olsun, işlemleriniz açık olsun.