A.Baybars Göğez
Köşe Yazarı
A.Baybars Göğez
 

DEPREM- AFETLER İÇİN ACİZ DEĞİLİZ. BECERİKSİZ YÖNETİCİLERİMİZ Mİ VAR?

Sayın Mülki amirler, Belediye başkanları, Bürokratlar, Siyasetçiler, Basın ve medya kuruluşlarının yetkilileri,   Öncelikle tüm ülkemize geçmiş olsun. Vefat eden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara şifa, geride kalanlara sabırlar diliyorum. Japonlar başta olmak üzere gelişmiş ülkeler, asırlar önce Mimar Sinan'ın yaptığı eserleri inceleyerek, dokuz (9) şiddetindeki depreme dayanıklı binalar ve altyapılar inşa edip, hazırlık yaparken biz seyretmekten başka birşey yapamadık.   Hiçbir eksiğimiz yok aslında. Afetlere karşı üç aşamalı önlem almak zorundayız; 1. Afet öncesi hazırlıklar. (Geçici barınma ünitelerinden oluşan AMK- Acil Müdahale Köyü konsepti.) 2. Afet esnasında yapılması gerekenlerle ilgili hazırlanacak planlar. 3. Afet sonrası deprem bölgelerine uygun, dikey değil yatay mimaride ve mümkünse çelik konstrüksiyon esaslı kalıcı konutların yapılması.   Yıllardır yazılacak her şeyi yazdım ve paylaşıyorum. Çaresizliği asla kabul etmiyorum. Yerel Yönetimler araştırmacısı ve yazarı olarak aşağıdaki yazılarımı tekrar ve lütfen anlayarak okuyunuz.   Türkiye'de afet ve sosyal konut meselesinin çözümü 1960'lı yıllardan bu yana Yerel Yönetimlerin görevi/ sorumluluğudur. Türkiye'nin temelleri MERKEZİ PLANLAMA, YERELDE UYGULAMA, ETKİN DENETİM VE SÜREKLİ KOORDİNASYON üzerine kurulmuştur.   Yerel Yönetimlerin bu görevini tek merkezden yönetme hayali ile merkezi hükümet ve kuruluşlarının üstlenmeye kalkması akıl tutulmasıdır.   Toplanan Deprem vergileri ve 1966 tarihli 775 sayılı Gecekondu kanunu ile belediyeler kontrolündeki FON hesaplarında biriken kaynaklarımızı, afet ve gecekondu sorununun çözümü için kullanmayıp, amaç dışı kullanarak görevini yapmayan sıralı herkes suçludur. Referansım Sayıştay denetim raporlarıdır.   Bir ay sonra tekrar unutulacağını düşünsem de aşağıda iki yazımı tekrar paylaşıyorum.  Lütfen artık "körler, sağırlar birbirini ağırlar" kongreleri yapıp, "vanayı aç- vanayı kapa tatbikatları" ile zamanı boşa geçirmeyelim.  Türkiye güçlü bir ülkedir. Asla aciz değildir.    Kaynak yok deyip de hazırlıkları yapmayanlara soruyorum; Kahramanmaraş depremindeki ekonomik zararın onda biri (%10), hatta yüzde biri (%1) yeter.! Kimse aklımızla alay etmesin.   Bugün karar versek, anca 2-3 sene sonra sonuç alabiliriz. Yerel Yönetim seçimleri üzerinden dört yıl geçti. Var mı bir hazırlık veya başarı hikayesi? Yine kaldık mı Kızılay çadır ve battaniyesine? Kimler sorumluysa, o çadırda kar yağışı altında 1 gece geçirsinler. Belki akılları başına gelir. Çok üzgünüm. Sevgiler ve saygılar sunarım.   Ahmet Baybars GÖĞEZ 0 544 5607293 www.abaybarsgogez.net  https://abaybarsgogez.net/sosyal-konutlar-ucretsiz-ve-taksitsiz-yapilir-mi/  https://abaybarsgogez.net/gelecegin-yerel-yonetim-anlayisinda-afet-yonetimi-ve-acil-mudahale-koyu-konsepti/  
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2023 - Pazar
A.Baybars Göğez

DEPREM- AFETLER İÇİN ACİZ DEĞİLİZ. BECERİKSİZ YÖNETİCİLERİMİZ Mİ VAR?

Sayın Mülki amirler, Belediye başkanları, Bürokratlar, Siyasetçiler, Basın ve medya kuruluşlarının yetkilileri,
 
Öncelikle tüm ülkemize geçmiş olsun.
Vefat eden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara şifa, geride kalanlara sabırlar diliyorum.
Japonlar başta olmak üzere gelişmiş ülkeler, asırlar önce Mimar Sinan'ın yaptığı eserleri inceleyerek, dokuz (9) şiddetindeki depreme dayanıklı binalar ve altyapılar inşa edip, hazırlık yaparken biz seyretmekten başka birşey yapamadık.
 
Hiçbir eksiğimiz yok aslında. Afetlere karşı üç aşamalı önlem almak zorundayız;
1. Afet öncesi hazırlıklar. (Geçici barınma ünitelerinden oluşan AMK- Acil Müdahale Köyü konsepti.)
2. Afet esnasında yapılması gerekenlerle ilgili hazırlanacak planlar.
3. Afet sonrası deprem bölgelerine uygun, dikey değil yatay mimaride ve mümkünse çelik konstrüksiyon esaslı kalıcı konutların yapılması.
 
Yıllardır yazılacak her şeyi yazdım ve paylaşıyorum. Çaresizliği asla kabul etmiyorum.
Yerel Yönetimler araştırmacısı ve yazarı olarak aşağıdaki yazılarımı tekrar ve lütfen anlayarak okuyunuz.
 
Türkiye'de afet ve sosyal konut meselesinin çözümü 1960'lı yıllardan bu yana Yerel Yönetimlerin görevi/ sorumluluğudur.
Türkiye'nin temelleri MERKEZİ PLANLAMA, YERELDE UYGULAMA, ETKİN DENETİM VE SÜREKLİ KOORDİNASYON üzerine kurulmuştur.
 
Yerel Yönetimlerin bu görevini tek merkezden yönetme hayali ile merkezi hükümet ve kuruluşlarının üstlenmeye kalkması akıl tutulmasıdır.
 
Toplanan Deprem vergileri ve 1966 tarihli 775 sayılı Gecekondu kanunu ile belediyeler kontrolündeki FON hesaplarında biriken kaynaklarımızı, afet ve gecekondu sorununun çözümü için kullanmayıp, amaç dışı kullanarak görevini yapmayan sıralı herkes suçludur. Referansım Sayıştay denetim raporlarıdır.
 
Bir ay sonra tekrar unutulacağını düşünsem de aşağıda iki yazımı tekrar paylaşıyorum. 
Lütfen artık "körler, sağırlar birbirini ağırlar" kongreleri yapıp, "vanayı aç- vanayı kapa tatbikatları" ile zamanı boşa geçirmeyelim. 
Türkiye güçlü bir ülkedir. Asla aciz değildir. 
 
Kaynak yok deyip de hazırlıkları yapmayanlara soruyorum; Kahramanmaraş depremindeki ekonomik zararın onda biri (%10), hatta yüzde biri (%1) yeter.! Kimse aklımızla alay etmesin.
 
Bugün karar versek, anca 2-3 sene sonra sonuç alabiliriz. Yerel Yönetim seçimleri üzerinden dört yıl geçti. Var mı bir hazırlık veya başarı hikayesi? Yine kaldık mı Kızılay çadır ve battaniyesine? Kimler sorumluysa, o çadırda kar yağışı altında 1 gece geçirsinler. Belki akılları başına gelir.
Çok üzgünüm. Sevgiler ve saygılar sunarım.
 
Ahmet Baybars GÖĞEZ
0 544 5607293
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

26
Nisan