Bilgi paylaşınca güzel
05 mayıs 2021/ Özgür İfade ®️ | İstanbul’un Siyasi Gazetesi
]]>
Anasayfa
Yazarlar
A.Baybars Göğez
Yazı Detayı
Bu yazı 1838+ kez okundu.
JEOTERMAL İLE KONUTLARIN ISITILMASINDA NE ENGELİMİZ VAR?
“Karar alıcılar, karma karışık mevzuat, siyasi irade ve liyakatsiz yöneticiler dışında hiçbir engelimiz yok.!”
Jeotermal kaynaklar bakımından Avrupa’da birinci, dünyada ilk dört ülkeden birisiyiz.
Sözlerime Türkiye jeotermal derneği web sitesinden yapacağım bazı çarpıcı alıntılarla başlamak istiyorum. Çok daha fazla detaylar için sitenin linkini de veriyorum. https://www.jeotermaldernegi.org.tr/sayfalar-Turkiye-de-Jeotermal
“Bazı Jeotermal kaynaklarımızın yerleşim birimlerine uzaklığı ve küçük yerleşim birimleri olmaları nedeniyle 10 Milyon konut eşdeğeri ısı potansiyelinin yaklaşık 1 Milyon konutu bugünün teknik ve ekonomik pazar şartlarına göre ısıtma amaçlı olarak değerlendirilebilecektir.
Ancak jeotermal sahalara yakın bölgelerde sera ısıtması, endüstriyel kullanım, kaplıca amaçlı kullanım, kimyasal madde üretimi, balık çiftlikleri vb. kullanımları uygulamak mümkündür. Jeotermal Merkezi Isıtma/ soğutmadan arta kalan potansiyelimiz ile de yukarıda adı geçen değerlendirmeleri gerçekleştirerek potansiyelimiz tam olarak değerlendirilebilecektir.
Türkiye’de hedeflenen 1 Milyon konutun jeotermal ile ısıtılmasının eşdeğeri olan 8.000 MWt jeotermal merkezi ısıtma kurulu gücü olarak karşılaştırıldığında, 1.700 MWe’lık bir Nükleer Santralin yaklaşık beş katıdır. Yılık ısı enerjisi ikamesi olarak karşılaştırıldığında ise üç katı olmaktadır.”
Konuya olan ilgim 2005- 2008 yıllarında Yenilenebilir enerji kanunu, Jeotermal kanunu, Enerji verimliliği kanunu ve yönetmeliklerinin yayınlanmasıyla başladı. O tarihlerde İzmir’de yaşıyordum. Balçova’da birçok konutun jeotermal ile ısıtılması ve Seferihisar jeotermal potansiyelinin değerlendirilmesi konusunda yapılan çalışmaları yakından izledim. Bu düşüncelerimi bir yazımda paylaşmıştım. https://abaybarsgogez.net/wp-admin/post.php?post=1164&action=edit
Yazımdan da anlaşılacağı üzere 2010 ve 2013 hedefleri belirlenmiş ve hepimizde büyük umutlar başlatılmıştı. Ancak daha sonra bir anda doğalgaz furyası başladı. Yazdık çizdik, aman yapmayın etmeyin bizim yenilenebilir enerji kaynaklarımız var. Fosil yakıtlı ve ithalata dayalı enerji kaynaklarına ülkemizi bağımlı hale getirmeyin diye adeta yalvardık. Sesimizi duyuramadık. “Atı alan Üsküdar’ı geçmişti..!”
Jeotermal kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilecek yatırımlardan, elektrik santralı kurulması ve turistik tesisler ile kaplıcalar kurulması yönünde 2010 hedeflerine yakın çalışmalar yapılmıştır. Ancak 85.500 konutun ısıtılması gerçekleştirilirken, 2010 yılında 1.000.000 konutun ısıtılması hedefinin yanına bile yaklaşılamamış.
Türkiye Jeotermal Derneği raporundan da anlaşılacağı gibi ancak 126.000 konut ısıtılabiliyor. Halbuki bu 2000 yılının hedefine yakındır. Tam 20 yıldır doğalgaz rüyası peşinde koşarak hem dövizlerimizi harcadık, hem de fosil yakıtlar kullanarak havamızı ve çevremizi bozduk.
Maalesef yerleşim yerleri içinde jeotermal rezervi olan birçok belediye ne akla hizmet ettilerse belediye meclislerinden karar çıkartarak, sadece kaplıca ve turistik tesislerle, kamu hizmet binalarının jeotermal ile ısıtılmasına onay verip, konutların ısıtılmasına karşı çıkan kararlar almışlar.
Sorun olarak gerekli olan altyapı giderlerinin karşılanmasında yaşanacak zorluklardan bahsediyorlar. Bence doğalgaz lobisi görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiş, ülkemizi ve çocuklarımızı ithal doğalgaza muhtaç hale getirerek bilerek veya bilmeyerek ülkeye kötülük yapmışlardır. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir.
“Mevzuat okuma alışkanlığımız olmadığı için yapılan bu kötülüğün aynı zamanda suç olduğunun farkında bile değiller.”
5346 sayılı YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ AMAÇLI KULLANIMINA İLİŞKİN KANUNUN Madde yedi son paragrafında açıkça yazılmış; “Yeterli jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerdeki valilik ve belediyelerin sınırları içinde kalan yerleşim birimlerinin ısı enerjisi ihtiyaçlarını öncelikle jeotermal ve güneş termal kaynaklarından karşılamaları esastır.” https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5346.pdf
Türkiye’de kanunlardan daha önemli hangi siyasi kararlar ve çıkarlar önce geliyor ki kanun uygulanmıyor?
Diğer taraftan konutların ısıtılması konusunda belediyelerin ihtiyaç duyacakları alt yapı yatırım giderleri için her türlü teşvik ile yerli ve yabancı kredi olanakları mevcuttur. Doğru kişi ve kuruluşlardan danışmanlık alıp, yerli ve milli kaynaklarımızın kullanımında gösterilmesi gereken dik duruş ve kararlıklara ihtiyacımız var. Etrafımızda onlarca deneyim sahibi yerel yönetimler de her türlü desteği vermeye hazırdır.
Sevgiler ve saygılar sunarım.
AHMET BAYBARS GÖĞEZ
Bilgi paylaşınca güzel
05 mayıs 2021/ Özgür İfade ®️ | İstanbul’un Siyasi Gazetesi]]>
Ekleme
Tarihi: 05 Mayıs 2021 - Çarşamba
JEOTERMAL İLE KONUTLARIN ISITILMASINDA NE ENGELİMİZ VAR?
“Karar alıcılar, karma karışık mevzuat, siyasi irade ve liyakatsiz yöneticiler dışında hiçbir engelimiz yok.!”
Jeotermal kaynaklar bakımından Avrupa’da birinci, dünyada ilk dört ülkeden birisiyiz.
Sözlerime Türkiye jeotermal derneği web sitesinden yapacağım bazı çarpıcı alıntılarla başlamak istiyorum. Çok daha fazla detaylar için sitenin linkini de veriyorum. https://www.jeotermaldernegi.org.tr/sayfalar-Turkiye-de-Jeotermal
“Bazı Jeotermal kaynaklarımızın yerleşim birimlerine uzaklığı ve küçük yerleşim birimleri olmaları nedeniyle 10 Milyon konut eşdeğeri ısı potansiyelinin yaklaşık 1 Milyon konutu bugünün teknik ve ekonomik pazar şartlarına göre ısıtma amaçlı olarak değerlendirilebilecektir.
Ancak jeotermal sahalara yakın bölgelerde sera ısıtması, endüstriyel kullanım, kaplıca amaçlı kullanım, kimyasal madde üretimi, balık çiftlikleri vb. kullanımları uygulamak mümkündür. Jeotermal Merkezi Isıtma/ soğutmadan arta kalan potansiyelimiz ile de yukarıda adı geçen değerlendirmeleri gerçekleştirerek potansiyelimiz tam olarak değerlendirilebilecektir.
Türkiye’de hedeflenen 1 Milyon konutun jeotermal ile ısıtılmasının eşdeğeri olan 8.000 MWt jeotermal merkezi ısıtma kurulu gücü olarak karşılaştırıldığında, 1.700 MWe’lık bir Nükleer Santralin yaklaşık beş katıdır. Yılık ısı enerjisi ikamesi olarak karşılaştırıldığında ise üç katı olmaktadır.”
Konuya olan ilgim 2005- 2008 yıllarında Yenilenebilir enerji kanunu, Jeotermal kanunu, Enerji verimliliği kanunu ve yönetmeliklerinin yayınlanmasıyla başladı. O tarihlerde İzmir’de yaşıyordum. Balçova’da birçok konutun jeotermal ile ısıtılması ve Seferihisar jeotermal potansiyelinin değerlendirilmesi konusunda yapılan çalışmaları yakından izledim. Bu düşüncelerimi bir yazımda paylaşmıştım. https://abaybarsgogez.net/wp-admin/post.php?post=1164&action=edit
Yazımdan da anlaşılacağı üzere 2010 ve 2013 hedefleri belirlenmiş ve hepimizde büyük umutlar başlatılmıştı. Ancak daha sonra bir anda doğalgaz furyası başladı. Yazdık çizdik, aman yapmayın etmeyin bizim yenilenebilir enerji kaynaklarımız var. Fosil yakıtlı ve ithalata dayalı enerji kaynaklarına ülkemizi bağımlı hale getirmeyin diye adeta yalvardık. Sesimizi duyuramadık. “Atı alan Üsküdar’ı geçmişti..!”
Jeotermal kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilecek yatırımlardan, elektrik santralı kurulması ve turistik tesisler ile kaplıcalar kurulması yönünde 2010 hedeflerine yakın çalışmalar yapılmıştır. Ancak 85.500 konutun ısıtılması gerçekleştirilirken, 2010 yılında 1.000.000 konutun ısıtılması hedefinin yanına bile yaklaşılamamış.
Türkiye Jeotermal Derneği raporundan da anlaşılacağı gibi ancak 126.000 konut ısıtılabiliyor. Halbuki bu 2000 yılının hedefine yakındır. Tam 20 yıldır doğalgaz rüyası peşinde koşarak hem dövizlerimizi harcadık, hem de fosil yakıtlar kullanarak havamızı ve çevremizi bozduk.
Maalesef yerleşim yerleri içinde jeotermal rezervi olan birçok belediye ne akla hizmet ettilerse belediye meclislerinden karar çıkartarak, sadece kaplıca ve turistik tesislerle, kamu hizmet binalarının jeotermal ile ısıtılmasına onay verip, konutların ısıtılmasına karşı çıkan kararlar almışlar.
Sorun olarak gerekli olan altyapı giderlerinin karşılanmasında yaşanacak zorluklardan bahsediyorlar. Bence doğalgaz lobisi görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiş, ülkemizi ve çocuklarımızı ithal doğalgaza muhtaç hale getirerek bilerek veya bilmeyerek ülkeye kötülük yapmışlardır. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir.
“Mevzuat okuma alışkanlığımız olmadığı için yapılan bu kötülüğün aynı zamanda suç olduğunun farkında bile değiller.”
5346 sayılı YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ AMAÇLI KULLANIMINA İLİŞKİN KANUNUN Madde yedi son paragrafında açıkça yazılmış; “Yeterli jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerdeki valilik ve belediyelerin sınırları içinde kalan yerleşim birimlerinin ısı enerjisi ihtiyaçlarını öncelikle jeotermal ve güneş termal kaynaklarından karşılamaları esastır.” https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5346.pdf
Türkiye’de kanunlardan daha önemli hangi siyasi kararlar ve çıkarlar önce geliyor ki kanun uygulanmıyor?
Diğer taraftan konutların ısıtılması konusunda belediyelerin ihtiyaç duyacakları alt yapı yatırım giderleri için her türlü teşvik ile yerli ve yabancı kredi olanakları mevcuttur. Doğru kişi ve kuruluşlardan danışmanlık alıp, yerli ve milli kaynaklarımızın kullanımında gösterilmesi gereken dik duruş ve kararlıklara ihtiyacımız var. Etrafımızda onlarca deneyim sahibi yerel yönetimler de her türlü desteği vermeye hazırdır.
Sevgiler ve saygılar sunarım.
AHMET BAYBARS GÖĞEZ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.