Sayın Hayri Kozanoğlu'nun bugünkü yazısında değerlendirmesini önemli buluyorum.
https://www.birgun.net/haber/chp-nin-yeni-vitrini-412355
Sayın Kılıçdaroğlu'na toplantı sonrası gönderdiğim düşüncelerim ile paralellik taşıyan tarafları var.
Yazı içinde geçen ESG kavramı "Finansal Sürdürülebilirlik" de temel alınıyor. Sunumlar içinde ne kadar yer aldı bu tanım bilemiyorum. Yer almış olsa da CHP tabanı ne kadarını anlar?
Finansal okuryazarlığın düşük olduğu toplumlarda, İktidara talip olan partilerin oy potansiyeli yüksek kesimlere yönelik proje ve çalışmaları daha basit ve anlaşılır olmalı diye düşünürüm. Tam bir karşılaştırma olarak görülmese de, aynı gün İbrahim Tatlıses ile Urfa'da miting düzenleyen AKP mi, yoksa CHP'nin ikinci yüzyıl vizyon toplantısı mı seçmenin gözünde daha değerli, seçim sonrası oylar sayıldığında göreceğiz.
Finansal Sürdürülebilirlik hakkında okuduğum makalelerde bugüne kadar büyük- kurumsal şirketlerin dışında, kamu kurum- kuruluş- KÎT- BİT bazlı bir çalışmaya hiç rastlamadım. Umarım bu toplantı sonrası CHP yönetimi ve 6'lı masa tarafları bu düşünceyi destekleyerek stratejik vizyon dönüşümü gerçekleştirebilir.
Ancak çekincem şu;
Kamunun kılcal damarları olan belediyeler, bağlı kuruluşları ve BÎT'lerde başlatılması yerine,
Bir anda tüm kamu kurumlarında uygulamaya başlamak.
Temel olmazsa ústünü sağlam inşa edemiyoruz.
Siyasi partiler ellerini Belediyelerden çekmediği sürece, yeni Anayasa önerisindeki ifadeyle, "etkisini sınırlamadıkları" sürece başarı şansı düşük görülüyor.
Üniversite kütüphaneleri, çok başarılı tez ve projelerle dolu ama, "HER BAŞARILI AKADEMİK PROJE, EKONOMİK VE SİYASİ BAŞARI GETİRMİYOR.
Uygulayıcılar ve uygulama yöntemi de çok önemli.
A.Baybars Göğez
