Mehmet Ural
Köşe Yazarı
Mehmet Ural
 

Atatürk'ün yolunda

30 OCAK 1923 - Atatürk'ün, İzmir basın mensuplarına Lozan Barış Konferansı hakkında demeci:"...Harbi devam ettirmek sorumluluğundan çekinmezlerse bilmelidirler ki, hükümetimiz vatan ve millete karşı üstlendiği vazifeyi iyi yapabilmek için başvurmaya mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri kalmamıştır."Mustafa Kemal'in İzmir Gazetecilerine Verdiği Mülâkat, 30 Ocak 1923İzmir - (Hususî muhabirimizden):Başkumandanımız Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri dün akşam 30 Kânunusani (Ocak) 1923 salı günü akşamı saat 7'de kayın pederleri Uşakizade Muammer Beyefendi'nin hanelerinde İzmir gazetecilerini kabul buyurarak gazetecilerle uzun boylu hasbıhalde bulunmuşlardır. Gazeteciler ittifakla paşa hazretlerinden aşağıdaki suallere cevap vermesi lütfunda bulunmalarını temenni eylemişlerdir. Lozan Konferansı'nın inkıtaa uğraması (duraklaması) ihtimali var mıdır? Ve intıkadan ne gibi netayiç (sonuçlar) tevellüt edebilir (doğabilir), bu baptaki (husustaki) fik-i devletleri:-"Biz de Lozan konferansını dikkatle takip ediyoruz. Çünkü biliyorsunuz ki konferansa davet olunduğumuz zaman ordularımız bütün cihanı hayrete ve takdire mecbur edecek çok parlak ve çok kat'i bir muzafferiyetin âmili bulunuyordu. Harekât-ı askeriyemizi tehir edebilecek (geciktirebilecek) karşımızda hiçbir mâni kalmamıştı. Buna rağmen İtilâf devletlerinin hüs-ü niyetine (iyi niyetine) ve teklilerinin samimiyetine inanarak, ordularımızı tevkif ederek (durdurarak) pek insanî hislerle heyet-i murahhasımızı Lozan'a gönderdik. Bizim bu harekâtımızı tenkid eden dostlarımıza İtilâf devletlerinin artık hüs-ü niyetlerine emniyet edilebileceği kanaatini beyan ettik. Maatteesüf bütün samimiyetimize ve ciddiyetimize rağmen bugüne kadar uzayıp gelen konferansın son safhası henüz İtilâf devletlerinin zihniyetinde tebeddül (değişme) olmadığını, hâlâ eski Osmanlı devletini boğazlayan ve milletimiz için en şedit (şiddetli) ve en kahhar (kahredici) bir darbe-i intibah (uyanma darbesi) olan sabık tavır ve harekâtı başka şekil ve surette yeni Türkiye devletine kabul ettirmek istiyorlar. Son dakikaya kadar İtilâf devletlerinin hakkı ve hakikatı teslim etmelerine intizarla beraber bütün cihan-ı medeniyetin temayül-ü samimiyesine rağmen harbi idame etmek mesuliyetinden çekinmezlerse hükûmetimiz vatan ve millete karşı taahhüt eylediği vazifeyi hüs-ü ikmal edebilmek (iyi bir şekilde tamamlamak) için tevessüle (girişmeye) mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri kalmamıştır.Yeni Türkiye ricali miskin ve mütevehhim (kuruntulu) değildir. Kendini bildiği kadar muhataplarını da bilir. Kendi yapacağını takdir ettiği kadar muhataplarının da yapabileceğini nazarı dikkate alır."-"Ötedenberi harekâtı milliyeyi Fransa Hariciye Nezareti'nin nim resmî (yarı resmî) vasatı-i neşr-i efkârı (fikirlerinin yayın organı) olan ''Temps'' ve daha bâzı Fransız gazeteleri terviç ettikleri (doğru buldukları) halde Lozan'da Fransız heyet-i murahhasasının mütalebat-ı meşruamızın (meşru isteklerimizin) adem-i kabulü (kabul edilmemesi) hususunda gösterdiği harekât-ı mütenakıza (çelişmeli hareketler) hakkında ne düşünüyorsunuz?"-"Filhakika Fransız heyeti murahhasasının tavır ve hareketine bakılırsa bu heyetin Fransız milletinin tercüman-ı efkâr ve hissiyatı (fikirlerinin ve hislerinin tercümanı) olmadığına zahip olunur. Bunun sebebini bulmak güç değildir. Hattâ sühuletle herkes tahmin edebilir. İtiraf etmek lâzımdır ki bir Fransız heyet-i murahhasasından bu yolda bir harekete intizar eylemezdik."-"İtilâf devletleri müzâkeratı katederlerse faaliyet-i askeriye olur mu? Yoksa vesait-i diplomatikiye ile bir çare-i halli aramakla mı vakit geçirilir?"-"Uzun müddet atalette (hareketsizlikte) kalmayı istilzam edecek olan diplomasi tarika şimdiye kadar mücerrep (tecrübe edilmiş) olduğuna göre hiçbir semere vaadetmez."Kaynak: Akşam Gazetesi, 6 Şubat 1923LOZAN BARIŞ KONFERANSI HAKKINDA İZMİR BASIN MENSUPLARINA VERDİĞİ DEMECİ(30.01.1923)-Herkesin kaygıyla ilgilendiği Lozan Konferansı’nın kesintiye uğraması ihtimali var mıdır? Ve kesintiden ne gibi sonuçlar doğabilir, bu konuda fikriniz?- Biz de Lozan Konferansı’nı dikkatle izliyoruz. Çünkü biliyorsunuz, konferansa çağrıldığımız zaman ordularımız tüm dünyayı şaşırtacak ve tüm dünyanın mecburi olarak beğenisini kazanacak çok parlak ve çok kesin bir üstünlüğün sahibiydiler. Askerî hareketinizi erteleyebilecek karşımızda hiçbir engel kalmamıştı. Buna karşın, İtilâf Devletleri’nin iyi niyetine ve önerilerinin içtenliğine inanarak, ordularımızı durdurarak çok insanî duygularla delegeler kurulumuzu Lozan’a gönderdik. Bizim bu harekâtımızı eleştiren dostlarımıza İtilâf Devletlerinin artık iyi niyetlerine güvenebileceği düşüncesini söyledik. Yazık ki tüm içtenliğimize ve gerçekçiliğimize karşın, bugüne değin uzayıp gelen konferansın son aşaması hakkında İtilâf Devletleri’nin düşüncesinde değişiklik olmadığını, hâlâ eski Osmanlı devletini boğazlayan ve milletimiz için en güçlü ve en yok edici bir uyandırma vuruşu olan eski davranış biçimini başka şekilde yeni Türkiye Devletine kabul ettirmek istiyorlar, son dakikaya kadar İtilâf Devletlerinin hak ve gerçeği kabul etmelerini beklemekle birlikte tüm medeniyet dünyasının içten ilgisine karşın savaşı sürdürme sorumluluğundan çekinmezlerse bilmeli ki, hükümetimiz vatan ve millete karşı üstlendiği görevi iyi bir şekilde bitirebilmek için başvurmaya mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri kalmamıştır.Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti üyeleri eski Osmanlı Hükümeti üyeleri ile kıyaslanmak istenilirse ve bundan çıkacak sonuçlara göre davranılırsa, bu davranış biçiminin kesinlikle hatalı olacağına şimdiye kadar tüm dünyanın şahit olduğu olaylar en yakın ve açık kanıtlardır. Yeni Türkiye devlet adamları uyuşuk ve kuruntulu değildir. Kendini bildiği kadar karşısındakileri de bilir. Kendi yapacağını önemsediği kadar karşısındakilerin de yapabileceğini göz önüne alır.- Milletler Cemiyeti’nin Paris’te toplanacağı söyleniyor. Eğer Milletler Cemiyeti Musul hakkındaki San-Remo kararını değiştirmezse hükümetimiz ne yapmak niyetindedir?- Musul ili Türkiye devletinin millî sınırları içindedir, buralarını anayurttan koparıp şuna buna armağan etmek hakkı kimseye ait olamaz. Milletler Cemiyeti ile bu meselenin ilgisi yoktur.- Öteden beri millî harekât, Fransa Dışişleri Bakanlığının yarı resmî yayın organları olan Tan ve daha bazı Fransız gazeteleri destekledikleri hâlde, Lozan’da Fransız delegeler kurulunun kanunî ve haklı isteklerimizin kabul edilmemesi konusunda gösterdiği çelişkili davranışları hakkında ne düşünüyorsunuz?- Doğrusu Fransız delegeler kurulunun davranış ve hareketine bakılırsa, bu kurulun Fransız milletinin duygu ve düşüncelerine tercüman olmadığı düşüncesi uyanır. Bunun nedenini bulmak güç değildir. Hatta kolaylıkla herkes kestirebilir. Açıkça söylemek gerekir ki, biz Fransız delegeler kurulundan bu yolda bir davranışı beklemezdik.- İtilâf Devletleri görüşmeleri keserlerse, askerî hareket olur mu? Yoksa diplomatik yollarla çözüm yolu aramakla mı vakit geçirilir?- Uzun süre hareketsiz kalmayı gerektirecek olan diplomasi yolu şimdiye kadar denendiğine göre hiçbir sonuç vermez..Atatürk'ün yolunda#KültürveMerak ]]>
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2022 - Pazartesi
Mehmet Ural

Atatürk'ün yolunda

Bir 4 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir

30 OCAK 1923 - Atatürk'ün, İzmir basın mensuplarına Lozan Barış Konferansı hakkında demeci:"...Harbi devam ettirmek sorumluluğundan çekinmezlerse bilmelidirler ki, hükümetimiz vatan ve millete karşı üstlendiği vazifeyi iyi yapabilmek için başvurmaya mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri kalmamıştır."Mustafa Kemal'in İzmir Gazetecilerine Verdiği Mülâkat, 30 Ocak 1923İzmir - (Hususî muhabirimizden):Başkumandanımız Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri dün akşam 30 Kânunusani (Ocak) 1923 salı günü akşamı saat 7'de kayın pederleri Uşakizade Muammer Beyefendi'nin hanelerinde İzmir gazetecilerini kabul buyurarak gazetecilerle uzun boylu hasbıhalde bulunmuşlardır.

Gazeteciler ittifakla paşa hazretlerinden aşağıdaki suallere cevap vermesi lütfunda bulunmalarını temenni eylemişlerdir. Lozan Konferansı'nın inkıtaa uğraması (duraklaması) ihtimali var mıdır? Ve intıkadan ne gibi netayiç (sonuçlar) tevellüt edebilir (doğabilir), bu baptaki (husustaki) fik-i devletleri:-"Biz de Lozan konferansını dikkatle takip ediyoruz. Çünkü biliyorsunuz ki konferansa davet olunduğumuz zaman ordularımız bütün cihanı hayrete ve takdire mecbur edecek çok parlak ve çok kat'i bir muzafferiyetin âmili bulunuyordu. Harekât-ı askeriyemizi tehir edebilecek (geciktirebilecek) karşımızda hiçbir mâni kalmamıştı. Buna rağmen İtilâf devletlerinin hüs-ü niyetine (iyi niyetine) ve teklilerinin samimiyetine inanarak, ordularımızı tevkif ederek (durdurarak) pek insanî hislerle heyet-i murahhasımızı Lozan'a gönderdik. Bizim bu harekâtımızı tenkid eden dostlarımıza İtilâf devletlerinin artık hüs-ü niyetlerine emniyet edilebileceği kanaatini beyan ettik. Maatteesüf bütün samimiyetimize ve ciddiyetimize rağmen bugüne kadar uzayıp gelen konferansın son safhası henüz İtilâf devletlerinin zihniyetinde tebeddül (değişme) olmadığını, hâlâ eski Osmanlı devletini boğazlayan ve milletimiz için en şedit (şiddetli) ve en kahhar (kahredici) bir darbe-i intibah (uyanma darbesi) olan sabık tavır ve harekâtı başka şekil ve surette yeni Türkiye devletine kabul ettirmek istiyorlar. Son dakikaya kadar İtilâf devletlerinin hakkı ve hakikatı teslim etmelerine intizarla beraber bütün cihan-ı medeniyetin temayül-ü samimiyesine rağmen harbi idame etmek mesuliyetinden çekinmezlerse hükûmetimiz vatan ve millete karşı taahhüt eylediği vazifeyi hüs-ü ikmal edebilmek (iyi bir şekilde tamamlamak) için tevessüle (girişmeye) mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri kalmamıştır.Yeni Türkiye ricali miskin ve mütevehhim (kuruntulu) değildir. Kendini bildiği kadar muhataplarını da bilir. Kendi yapacağını takdir ettiği kadar muhataplarının da yapabileceğini nazarı dikkate alır."-"Ötedenberi harekâtı milliyeyi Fransa Hariciye Nezareti'nin nim resmî (yarı resmî) vasatı-i neşr-i efkârı (fikirlerinin yayın organı) olan ''Temps'' ve daha bâzı Fransız gazeteleri terviç ettikleri (doğru buldukları) halde Lozan'da Fransız heyet-i murahhasasının mütalebat-ı meşruamızın (meşru isteklerimizin) adem-i kabulü (kabul edilmemesi) hususunda gösterdiği harekât-ı mütenakıza (çelişmeli hareketler) hakkında ne düşünüyorsunuz?"-"Filhakika Fransız heyeti murahhasasının tavır ve hareketine bakılırsa bu heyetin Fransız milletinin tercüman-ı efkâr ve hissiyatı (fikirlerinin ve hislerinin tercümanı) olmadığına zahip olunur. Bunun sebebini bulmak güç değildir. Hattâ sühuletle herkes tahmin edebilir. İtiraf etmek lâzımdır ki bir Fransız heyet-i murahhasasından bu yolda bir harekete intizar eylemezdik."-"İtilâf devletleri müzâkeratı katederlerse faaliyet-i askeriye olur mu? Yoksa vesait-i diplomatikiye ile bir çare-i halli aramakla mı vakit geçirilir?"-"Uzun müddet atalette (hareketsizlikte) kalmayı istilzam edecek olan diplomasi tarika şimdiye kadar mücerrep (tecrübe edilmiş) olduğuna göre hiçbir semere vaadetmez."Kaynak: Akşam Gazetesi, 6 Şubat 1923LOZAN BARIŞ KONFERANSI HAKKINDA İZMİR BASIN MENSUPLARINA VERDİĞİ DEMECİ(30.01.1923)-Herkesin kaygıyla ilgilendiği Lozan Konferansı’nın kesintiye uğraması ihtimali var mıdır? Ve kesintiden ne gibi sonuçlar doğabilir, bu konuda fikriniz?- Biz de Lozan Konferansı’nı dikkatle izliyoruz. Çünkü biliyorsunuz, konferansa çağrıldığımız zaman ordularımız tüm dünyayı şaşırtacak ve tüm dünyanın mecburi olarak beğenisini kazanacak çok parlak ve çok kesin bir üstünlüğün sahibiydiler. Askerî hareketinizi erteleyebilecek karşımızda hiçbir engel kalmamıştı. Buna karşın, İtilâf Devletleri’nin iyi niyetine ve önerilerinin içtenliğine inanarak, ordularımızı durdurarak çok insanî duygularla delegeler kurulumuzu Lozan’a gönderdik. Bizim bu harekâtımızı eleştiren dostlarımıza İtilâf Devletlerinin artık iyi niyetlerine güvenebileceği düşüncesini söyledik.

Yazık ki tüm içtenliğimize ve gerçekçiliğimize karşın, bugüne değin uzayıp gelen konferansın son aşaması hakkında İtilâf Devletleri’nin düşüncesinde değişiklik olmadığını, hâlâ eski Osmanlı devletini boğazlayan ve milletimiz için en güçlü ve en yok edici bir uyandırma vuruşu olan eski davranış biçimini başka şekilde yeni Türkiye Devletine kabul ettirmek istiyorlar, son dakikaya kadar İtilâf Devletlerinin hak ve gerçeği kabul etmelerini beklemekle birlikte tüm medeniyet dünyasının içten ilgisine karşın savaşı sürdürme sorumluluğundan çekinmezlerse bilmeli ki, hükümetimiz vatan ve millete karşı üstlendiği görevi iyi bir şekilde bitirebilmek için başvurmaya mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri kalmamıştır.Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti üyeleri eski Osmanlı Hükümeti üyeleri ile kıyaslanmak istenilirse ve bundan çıkacak sonuçlara göre davranılırsa, bu davranış biçiminin kesinlikle hatalı olacağına şimdiye kadar tüm dünyanın şahit olduğu olaylar en yakın ve açık kanıtlardır.

Yeni Türkiye devlet adamları uyuşuk ve kuruntulu değildir. Kendini bildiği kadar karşısındakileri de bilir. Kendi yapacağını önemsediği kadar karşısındakilerin de yapabileceğini göz önüne alır.- Milletler Cemiyeti’nin Paris’te toplanacağı söyleniyor. Eğer Milletler Cemiyeti Musul hakkındaki San-Remo kararını değiştirmezse hükümetimiz ne yapmak niyetindedir?- Musul ili Türkiye devletinin millî sınırları içindedir, buralarını anayurttan koparıp şuna buna armağan etmek hakkı kimseye ait olamaz. Milletler Cemiyeti ile bu meselenin ilgisi yoktur.- Öteden beri millî harekât, Fransa Dışişleri Bakanlığının yarı resmî yayın organları olan Tan ve daha bazı Fransız gazeteleri destekledikleri hâlde, Lozan’da Fransız delegeler kurulunun kanunî ve haklı isteklerimizin kabul edilmemesi konusunda gösterdiği çelişkili davranışları hakkında ne düşünüyorsunuz?- Doğrusu Fransız delegeler kurulunun davranış ve hareketine bakılırsa, bu kurulun Fransız milletinin duygu ve düşüncelerine tercüman olmadığı düşüncesi uyanır. Bunun nedenini bulmak güç değildir. Hatta kolaylıkla herkes kestirebilir. Açıkça söylemek gerekir ki, biz Fransız delegeler kurulundan bu yolda bir davranışı beklemezdik.- İtilâf Devletleri görüşmeleri keserlerse, askerî hareket olur mu? Yoksa diplomatik yollarla çözüm yolu aramakla mı vakit geçirilir?- Uzun süre hareketsiz kalmayı gerektirecek olan diplomasi yolu şimdiye kadar denendiğine göre hiçbir sonuç vermez..Atatürk'ün yolunda#KültürveMerak

]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

05
Temmuz
07
Mayıs
06
Mayıs
06
Nisan
01
Nisan
25
Mart
14
Mart
28
Şubat
26
Şubat
23
Şubat
18
Şubat
23
Ocak
17
Ocak
16
Ocak
07
Ocak
23
Aralık