"Seks"; doğada ve doğal olarak genetik materyal alışverişi yapan herhangi bir süreci ifade eder. Ayrıca seks yapmak için iki aynı tür de şart değildir. Hele ki söz konusu olan hayatta kalacak güçlü bir nesil ortaya çıkarmak ise... Sizlere garip gelebilecek olan bu giriş tanımından sonra konumuzu anlatalım..
Bağırsaklarınızda 'Seks' Yapan Bir Grup Bakteri Var ve Bu Konuda Düşündüğümüzden Daha Vahşiler... İnsan bağırsağı, yaygın bir mikroskobik alemin ev sahibidir. Hayatta kalmak için, sindirim sistemimizdeki mikroplar, ölümcül dozlarda antibiyotiklerden nasıl kurtulacaklarına dair sırları değiş tokuş etmek adına düzenli olarak birbirleriyle 'seks' yapıyor. Sindirim sistemimizin bir parçası olan bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin tür sayısı tahminen 300 ila 1000 arasındadır. Ortalama 500 diyor uzmanlar... Bakterilerin elbette cinsel organları yoktur, ancak teknik olarak biyolojide 'seks', genetik materyal alışverişi yapan herhangi bir süreci ifade eder .
Bir mikrop, bağırsaklarımızdaki başka bir bakteriyle 'geçici bir birleşme' oluşturarak genlerini bir başkasına aktarabilir - aynı tür olması bile gerekmez..Urbana-Champaign'deki Illinois Üniversitesi'nden ve California Riverside Üniversitesi'nden konu üzerine çalışan araştırma ekibi, bu bakteriyel birleşme ve işleyişin ne kadar ileri gittiğini öğrendi ve daha önce bildiğimizin ötesine geçen değişimler buldu..Bahsi geçen aynı veya farklı türlerin seks "genetik materyal aktarımı veya takası" için mikrobun tek yapması gereken, pilus adı verilen bir tüp çıkarmak ve kendisini başka bir hücreye bağlamak, hazır olduğunda mobil genetik eleman adı verilen aktarılabilir bir DNA paketini fırlatmaktır...
Bakteriyel cinsiyetin keşfi, 70 yıldan fazla bir süre önce bilim adamlarının bu yatay gen transferinin mikropların belirli antibiyotikler için direnç genlerini nasıl paylaştığını ve böylece antibiyotik direncini yaydığını fark etmesiyle yapıldı... Daha yakın zamanlarda, bakteriyel cinsiyetin sadece mikroplar saldırıya uğradığında meydana gelmediği anlaşıldı. Bu her zaman olur ve muhtemelen mikrobiyomumuzu zinde ve sağlıklı tutan sürecin bir parçasıdır...
Yeni araştırmalar, bakterilerin bunu yaparken gerçekte hangi genleri paylaştığını belirledi. Çalışma, insan mikrobiyomunun yüzde 80'ini oluşturan ve önemli sindiriciler olan Bacteroidetes adı verilen bir bağırsak mikropları filumu arasında gerçekleştirildi... California Riverside Üniversitesi'nden mikrobiyolog Patrick Degnan , "Tatlı patateslerden, fasulyelerden, kepekli tahıllardan ve sebzelerden elde edilen büyük, uzun moleküller, bu bakteriler olmadan vücudumuzdan tamamen geçer, sindirim yoluyla vücudumuza alınmaz" diye açıklıyor burada."Bu bakteriler onları parçalıyorlar ki onlardan enerji alabilelim." Bununla birlikte, insan bağırsağını kolonize etmek ve karbonhidratları parçalamamıza yardımcı olmak için, bu mikropların kalın bağırsaktaki sınırlı kaynaklar için rekabet etmesi gerekir.
Bu tür kaynaklar arasında B12 vitamini ve bakterinin metabolizmasını ve protein sentezini beslemeye yardımcı olan diğer ilgili bileşikler bulunur.Bağırsaktaki mikropların çoğu, bu önemli bileşikleri kendi başlarına sentezleme yeteneğine sahip değildir, bu da çevrelerinden alabildiklerini emmeleri gerektiği anlamına gelir.
Bunun etkili olması için, hazırda verimli bir B12 vitamini taşıma sistemi için genlere sahip olmak önemlidir..Hem petri kaplarında hem de canlı fare modellerinde araştırmacılar, bakteri cinsiyeti yoluyla paylaşılan B12 taşıyıcılarını tanımladılar... Degnan, "Bu çalışmadan heyecan duyuyoruz çünkü bu sürecin sadece antibiyotik direnci için olmadığını gösteriyor" diyor ve meraklısı için makale burada.."Mikroplar arasındaki yatay gen alışverişi, B12 vitamininin taşınması için genlerin paylaşılması da dahil olmak üzere, hayatta kalma yeteneklerini artıran her durum için büyük olasılıkla kullanılıyor."Laboratuarda bir tabağa iki bağırsak mikrobu yerleştirildiğinde, araştırmacılar bakteri ile bağlantılı B12 taşıma sistemlerini sentezleyemeyen bakteriyi fark ettiler.
Seks pilus ikisi arasındaki boşluğu doldurduğunda, 'alıcı' bakteri değerli yükünü açabilir. Deneyden sonra araştırmacılar, alıcı bakterinin hala canlı olan genomunu incelediler ve donörden alınan ekstra bir DNA bandı içerdiğini buldular. Yaşayan fareler arasında da benzer bir durum olduğu görülüyor. Araştırmacılar, bir fareye B12 transfer genlerine sahip olan ve olmayan iki Bacteroidetes formu verdiğinde, birincisinin genlerinin beş ila dokuz gün sonra ikincisine 'atladığını' buldular.Degnan, "Sanki iki insan seks yapmış ve şimdi ikisi de kızıl saçlı" diyor konuyu anlatmak için, Aynı zamanda görsel olarak kullandığımız pilus fotoğrafını da aldığımız makale burada...
İlginç bir şekilde, çalışma detaylarını aktaran yazarlar, aynı türden Bacteroidetes arasında ikincil bir gen aktarımı turunun, iki farklı tür arasındaki ilk turdan biraz daha hızlı gerçekleştiğine dikkat çekiyor.Bulgular, bakteri cinsiyeti söz konusu olduğunda hafif bir 'tür bariyeri' olabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, bu engel, bir türün yalnızca kendi türünden başka bir türle çoğalabildiği memelilerde gördüğümüz gibi değildir hatırlatma notunun eklenmesi bilenler için şart değildir fakat bilmeyenler için gereklidir..Görünüşe göre bakteriler eşleri konusunda o kadar seçici değiller ve midelerimiz onların rastgele cinsel ilişkilerinden dolayı çok minnettar.Çalışma ( Cell Reports'ta okumak isteyenler için link veriyoruz ) yayınlandı.#KültürveMerak
]]>